Rahmân ve Rahim olan Allah'ın adı ile
Ben, cinleri ve insanları sadece ve sadece, bana kulluk etsinler diye yarattım.
Onlardan hiçbir rızık istemiyorum, bana bir şey yedirmelerini de istemiyorum.
(Zariyat Suresi 51/56;57)

BAŞKALARININ GÜNAHINI YÜKLENME
Günahı boynuma; Bugün özel gün günah olmaz vs. Azap ve sevap gibi şeyler bizim olsun şeklinde ki söylemler ile birlikte; Bizi dinleyin ve bu inancı bırakın. Eğer Allah sizi ahirette hesaba çekerse biz ortaya çıkıp şöyle diyeceğiz: "Rabbimiz, bu insanlar masumdur, onları imandan dönmeye inanmamaya güvenmemeye biz zorladık. Bu nedenle bizi cezalandır.”
Rahmân ve Rahim olan Allah'ın adı ile
Allah inanıp güvenenleri elbette bilecektir. Münafıkları /ikiyüzlüleri/ de elbette bilecektir.
Kâfirlik edenler, inananlara: “Siz, bizim yolumuzu takip edin! Biz sizin hatalarınızı da yükleniriz” derler. Hâlbuki onlar, müminlerin hatalarından hiçbirini yüklenecek değillerdir. Onlar kesinlikle yalancıdırlar.
Onlar kesinlikle kendi yüklerini ve yüklerinin yanında daha nice yükler yükleneceklerdir. Kıyamet /mezardan kalkış/ günü, uydurdukları şeylerden kesinlikle sorguya çekileceklerdir.
(Ankebut Suresi 29/11;12;13)
Bu tür söylemlerle kimsenin; Allah huzurunda, başka birisinin günah yükünü yüklenmesi ve böylece o günahı işleyeni cezadan kurtarması mümkün değildir!
Rahmân ve Rahim olan Allah'ın adı ile
Hiçbir günahkâr başkasının günahını yüklenmez, insanın çalışmasından başkası kendinin değildir, çalışması, daha sonra kendisine gösterilecektir, sonra karşılığı ona tastamam verilecek, varılacak son nokta Rabbinin huzuru olacaktır.
(Necm Suresi 53/38;39;40;41;42)
Çünkü hesap gününde herkes Rabbimiz Allah’ın huzurunda kendi yaptıklarının karşılığını alacak şekilde hesabını verecektir.
Rahmân ve Rahim olan Allah'ın adı ile
Beni yarattığım o kişiyle baş başa bırak:
Ona bol bol mal mülk verdim, her zaman yanında olan evlatlar da.
(Müddesir Suresi 74/11;12;13)
Hesap vermek için yalnız kalındığında, başkasının işlediği günahlardan kaynaklanan o kişiye ait günah yükünü yüklenme diye bir durum kesinlikle yoktur. Böyle bir durum olmamasına rağmen “bu şekilde ifade kullananlar”, kâfirleri cezalandırmak için hazır bekleyen cehennemi görünce dünyada verdiği sözünde durmak amacıyla:
"Ya Rabbi, bu kulunu bağışla ve Cennet'e gönder; o benim tavsiyem üzerine sapıttı, ben günah olmaz-günahı benim boynuma dedim; ben hem onun, hem de benim günahımız/inkârımız için ceza çekmek üzere cehennemde yanmayı kabul ediyorum." demek cesaret ve cüretini gösteremeyecektir. Aşağıda ki ayet bu durumu gayet net ifade etmektedir.
Rahmân ve Rahim olan Allah'ın adı ile
(Ahirette) Hiçbir günahkâr başkasının günahını yüklenmez. Günah yükü ağır olan, günahının taşınması için yardım istese onun bir parçası dahi taşınmaz, yardıma çağırdığı isterse akrabası olsun. Sen sadece, içten içe Rablerinden çekinenleri, namazını özenle ve sürekli kılanları uyarabilirsin. Kim kendini geliştirirse onu sadece kendisi için yapmış olur. Dönüp varılacak yer Allah’ın huzurudur.
(Fatır Suresi 35/18)
Bu tür söylem kullananlar Rabbimiz Allah tarafından uyarılmakta ve her ne kadar başkalarının günahlarını yüklenmeyeceklerse de daha fazla bir günah yüklenmekten kurtulamayacakları bildirilmektedir.
Okuyacağımız ayet Kur’an’ı bağlantılarıyla okuyan kişi için herhangi bir soru işareti oluşturmaz. Sadece bu ayeti okunarak hareket etme durumlarını değerlendirerek durumu açıklamaya çalışalım:
Rahmân ve Rahim olan Allah'ın adı ile
Onlara “Rabbiniz ne indirdi?” diye sorulduğu zaman “(Bunlar) öncekilerin yazıları” derler.
Böylece kıyamet /mezardan kalkış/ günü hem kendi günahlarının tamamını hem de bilgisizlikleri yüzünden saptırdıkları kimselerin günahlarından (bir kısmını) yüklenecekler. Bakın ne kötü yük yüklenecekler!
(Nahl Suresi 16/24;25)
Görüldüğü gibi ayet gayet açık ve net. “Bilgisizlikleri yüzünden saptırdıkları kişilerin günahlarından yüklenecekler” yani o kişinin günahını değil. Yaptıkları yanlışların toplumsal sorun, bireysel zarar, ahlaki çöküş ve bidatleri ortaya çıkarmasıdır.
Kesinlikle Kur’an’a aykırı bu tür söylem ve vaatlerde bulunanlarla karşılaştığımızda da onlara uymamamız gerektiği ve onlara ne tür bir cevap vereceğimiz Rabbimiz Allah tarafından bize Kur’an’da bildirilmektedir.
Rahmân ve Rahim olan Allah'ın adı ile
De ki: “Göklerden ve yerden size rızık veren kimdir?” (Yine) De ki: “Allah’tır! Ya biz ya siz (ikimizden birimiz) gerçekten doğru yolda veya apaçık bir sapkınlık içindedir.”
De ki: "Siz bizim işlediğimiz günahlardan sorumlu tutulmazsınız, biz de sizin yaptıklarınızdan sorumlu tutulmayız."
De ki: "Rabbimiz sizinle bizi bir araya getirecek, sonra hakka uygun bir şekilde aramızı ayıracaktır. O, iyi ile kötüyü ayıran ve her şeyi bilendir."
(Sebe Suresi 34/24;25;26)
Herkesin kendi amellerinin (yapıp ettiklerinin) iyi olarak da kötü olarak da kazandıklarının kendisini bağladığını unutmayalım. İnsanları kötülüğe yönlendirerek veya teşvik ederek onlardan kaynaklanan yükü de yüklenmeyelim.
Rahmân ve Rahim olan Allah'ın adı ile
Her insanın amellerini (yapıp ettiklerini) boynuna bağlarız. Kıyamet /mezardan kalkış/ günü önüne kendisini açık bir şekilde karşılayacak bir amel defteri çıkarırız.
“Oku amel defterini!” deriz. “Bugün kendi hesabını görmeye kendin yetersin.”
Kim yola gelirse kendisi için gelir, kim de yoldan çıkarsa kendi aleyhine çıkar. Hiçbir günahkâr başkasının günahını yüklenmez. Biz bir resul /kitap/ göndermeden azap edecek değiliz.
(İsra Suresi 17/13;14;15)
Rahmân ve Rahim olan Allah'ın adı ile
De ki: “Allah her şeyin sahibi olduğu halde ondan başka Sahip mi ararım! Herkesin kazancı, sadece kendini bağlar. Hiçbir günahkâr, başkasının günahını yüklenmez. Er geç dönüp geleceğiniz yer Sahibinizin huzurudur. O size anlaşmazlığa düştüğünüz şeyleri bildirecektir.
(En'âm Suresi 6/164)
Rahmân ve Rahim olan Allah'ın adı ile
O, sizi (atanız Âdem’i) bir tek nefisten (döllenmiş bir yumurtadan) yarattı. Sonra eşini de ondan (döllenmiş bir yumurtadan) oluşturdu. Sizin için sekiz eş en’am (koyun, keçi, sığır ve deveden birer erkek ve dişi) indirdi. Sizi analarınızın karınlarında, üç karanlık yerde şekilden şekle dönüştürerek yarattı. İşte o Allah’tır, sizin Rabbinizdir /sahibinizdir/. Hâkimiyet yalnız onundur. Ondan başka ilah yoktur. Nasıl oluyor da başka tarafa döndürülüyorsunuz?
(Ey insanlar!) Kâfirlik ederseniz /bütün bunları görmezden gelirseniz (bilin ki)/ Allah’ın size ihtiyacı yoktur. Kullarının kâfirlik etmesine de rıza göstermez. Şükrederseniz /görevlerinizi yerine getirirseniz/ şükretmenizden memnun olur. Hiçbir günahkâr başkasının günahını yüklenmez. Sonunda dönüp geleceğiniz yer Rabbinizin huzurudur; o size neler yaptığınızı bildirecektir. Çünkü o, içinizde olanları bilendir.
(Zümer Suresi 39/6;7)
İnsanları günaha yönlendirip o işin yapılmasından kaynaklanan günahlardan bir sorumluluk olduğu gibi onları Kur’an emirleri doğrultusunda iyiye, güzele teşvik etmekten kaynaklanan ve o insanların bu iyi işleri yaptıklarında aldıkları pay kadar o işe teşvik edenin de o işten pay alacağını Rabbimiz Allah aşağıda ki ayetle bildirmektedir.
Rahmân ve Rahim olan Allah'ın adı ile
İyi bir işe destek veren ondan bir pay alır; kötü bir işe destek veren de ondan dolayı bir sorumluluk üstlenir. Allah her şeyi görüp gözetir.
Size herhangi bir şekilde sağlık ve esenlik dileğinde bulunulduğunda, siz daha güzeliyle veya aynısıyla karşılık verin. Allah her şeyi hesaba katar.
(Nisa Suresi 4/86)